4 Haziran 2012 Pazartesi

Yahudilere Ait Kutsal Kitaplar ve Yazarları Hakkında Açıklamalar




Tevrat Zebur ve İncillerin
Türkçe Tercüme Metinleri Üzerinde Bir Çalışma / 1. Bölüm






YAHUDİLERE AİT KUTSAL KİTAPLAR VE YAZARLARI
HAKKINDA AÇIKLAMALAR


 1.Kitab-ı Mukaddes : “Kutsal Kitap” anlamına gelen ve İngilizce’de “The Bible”, Almanca’da “Die Bibel”, Arapça’da “al-Kitab al-Mukaddas” terimleriyle isimlendirilen Kitab-ı Mukaddes, Yahudiliğe ait kutsal yazılar ile Hıristiyanlığa ait kutsal yazıların, Hıristiyanlarca birleştirilmesinden oluşmaktadır.[1] Ancak, Yahudiler kendilerine ait olanların dışında hiçbir kitabı kabul etmediklerinden bu birleştirmeye karşı çıkarlar. Kitab-ı Mukaddes’i oluşturan iki farklı bölümün “Eski Ahit”, “Yeni Ahit” şeklinde gruplandırılması da Hıristiyanlara aittir. Bir başka ifade ile Kitab-ı Mukaddes, Hıristiyanlığın kutsal kitabıdır.

Dünyada “matbaanın bastığı ilk kitap”[2] olan Kitab-ı Mukaddes’in ilk İngilizce tercümesi 1382 yılında yapılmıştır. İlk Türkçe tercümesi ise IV. Mehmet zamanında Ali Ufki Bey[3] tarafından yapılmış ve 1666’da tamamlanan bu tercüme 1827 yılında Osmanlıca olarak yayınlanmıştır.[4] Daha sonra (Ali Ufki tercümesinden ayrı olduğu düşünülen) Maarif-i Umumiye Nezareti’nin izni ve Amerikan ve İngiliz Bible Şirketlerinin finans desteği ile 1885 yılında yayınlanan Osmanlıca metin 1941 yılında Latin harflerine uyarlanmıştır. Günümüzde açıklayıcı bilgi ve bölümlerle yeniden düzenlenerek “Kutsal Kitap – Yeni Çeviri” adıyla yayınlanmaktadır.

Hıristiyanlarca 14. yüzyıla kadar Kitab-ı Mukaddes’e “içinde hiçbir hata bulunmayan Tanrı Sözü” olarak bakıldı. Yahudilere ait bölümün, “İsrail Oğullarının dininin, gerçek ve aslına uygun tarihi” olduğuna inanıldı.[5] Kitabın içindeki çelişkiler, “okuyanların metni anlamadaki kusuru” kabul edildi.

Daha sonra İtalya’da başlayıp, Avrupa’ya yayılan yenileşme hareketleri kutsal Kitap hakkındaki sabit ve değişmez düşüncelere de yansıdı. Özellikle 19. yüzyılda yoğunlaşan araştırmalar, Kitab-ı Mukaddes metninin “edebi ve tarihi kriterlerle uyuşmadığını” ve “Tanrı Sözü” olmadığını ortaya koydu.[6]. İslam Dünyası’nda Kitab-ı Mukaddes eleştirileri Avrupa’dan çok daha önce yapılmıştır.

2. Eski Ahit: Yahudiliğe ait kutsal yazıları içine alan ve 39’u kanonik (sahih), 7’si apokrif (şüpheli – uydurma) sayılan 46 kitaptan oluşmaktadır. Kendi içinde Tevrat, Tarih – Hikmet ve Peygamberler kitapları şeklinde üç bölüme ayrılır. Kitab-ı Mukaddes’in %77 sini oluşturmaktadır.[7]

En eski İbranice (tam) metni[8] M. S. 9. veya 10. yüzyıla ait[9] olan Eski Ahit, M. Ö. 3. yüzyılda (soykırımdan dolayı ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan ve zamanla İbranice’yi unutan) İskenderiye Yahudilerinden yetmiş üç kişilik bir grubun hazırladığı Yunanca tercüme (Septuagint) metnin[10] M. S. 90 – 100 yıllarında Yahudi Din Adamlarınca tetkikinden sonra standart hale gelebilmiştir.[11] Tarihe Yamniya Sinod’u olarak geçen bu toplantıda Yunanca Yetmişler Tercümesi’nde bulunan 46 kitabın 39’u sahih ilan edilmiş, geri kalanı şüpheli – uydurma sayılmıştır. Bu iki büyük metinden başka bir de Samiri Tevratı adı verilen üçüncü bir metin daha bulunmaktadır.

Eski Ahit’in “Masoretik Metinler” adı verilen İbranice el yazmalarından M. S. 895 yılına ait “Kahire Kodeksi” Londra Müzesinde, M. S. 1008 yılına ait olan “Peygamberler Kodeksi” Leningrad Müzesinde, 1947 -1956 yılları arasında Lut Gölü civarındaki mağaralarda bulunan ve M. S. 68 civarında kurulan Esseniler Tarikatına ait olduğu sanılan “Kumran Tomarları – Yazmaları” ise İsrail’de Shrine of the Book isimli müzede sergilenmektedir.[12]

Eski Ahit Kitapları’nın sıhhati konusunda Hıristiyanlar arasında görüş ayrılıkları mevcuttur. Katolikler ve Ortodokslar Yunanca tercümeyi esas alırken, Protestanlar Yamniya’da belirlenen 39 kitabı kabul ederler. Yahudiler ise kendilerine ait olan kutsal yazılara “Eski Ahit” yerine (İbranice Tevrat, Peygamberler ve Kitaplar anlamına gelen kelimelerin kısaltılmış şekli olan) “Tanak” ismini verirler. Eski Ahit Kitaplarının Tanak içindeki dağılımı da Yahudilere göre farklıdır. Örneğin: Hıristiyanların tarih bölümü içine koyduğu Samuel ve Krallar kitapları Peygamberler kısmında yer almakta ve Tanak 24 kitaptan oluşmaktadır.

Eski Ahit’i oluşturan kitapların, nispet edildikleri şahıslar tarafından yazılmadığı, sonraki dönemlerde farklı kişilerce yazılıp, çeşitli düzeltmeler, eklemeler yapıldığı, metinlere müdaheleler bulunduğu, kitapların çoğaltılması sırasında müstensihlerin / kopyalayanların bilerek veya bilmeyerek birçok değişiklik yaptıkları bilimsel araştırmalarla ortaya çıkarılmıştır.[13] Eski Ahit metinleri arasında ciddi çelişkiler tespit edilmiştir. Araştırmacılar Yetmişler Tercümesi, Yamniya Standart Metni ve Samirice Metin arasında altı bin civarında farklılık bulunduğunu ortaya koymuşlardır.[14]

3. Tevrat: Kur’an-ı Kerim’e göre “Yahudilerin doğru yola gelmesi için Hazreti Musa’ya[15] toplu halde indirilen[16] vahiyler – emirler” olup, İslam inanç esaslarına göre dört büyük kitabın birincisidir. Kitab-ı Mukaddes literatüründe ise Eski Ahit’in birinci bölümünü oluşturan ve Hazreti Musa’ya ait olduğu söylenen ilk beş kitaptır.

“Musa’nın Birinci Kitabı” kabul edilen Tekvin / Yaratılış : Kainatın ve Hazreti Adem’in yaratılışından, Yakup oğullarının Mısır’a yerleşmesine kadar geçen dönemi konu edinir. Hazreti Nuh ve Tufan, Hazreti Lut, Hazreti İbrahim, Hazreti Hacer ve İsmail, Hazreti İshak ve Hazreti Yakup ile Hazreti Yusuf’un hayatlarından bahseder.

Çıkış / Mısır’dan Çıkış: İsrail oğullarının, Hazreti Musa öncülüğünde Mısır’dan çıkıp, Sina Çölü’ne yerleşmelerini, çöldeki yaşantılarını ve sorumlu tutuldukları kuralları anlatır.

Levililer: Adını Yahudi aşiretleri içinde “Din Adamları / Kahinler” grubunu oluşturan Levi Oymağı’na referansdan alan bu üçüncü kitapta Yahudilerin Rabb’e sunacakları ekmek, selamet ve şükran, suç ve günah takdimeleri (kefaretler) ile uyulması gereken kurallar ve Şabat / Sebt (Cumartesi) Günü, Mayasız Ekmek Bayramı, Hasat Bayramı, Çardak Bayramı gibi kutlamalar ayrıntılı bir şekilde anlatılır.

Sayılar / Çölde Sayım : Yahudi aşiretlerinin tespiti ve görev dağılımı ile Sina Çölü’nden kuzeye doğru göçten bahseder. Hıristiyanlar, bu bölümde “halkın itaatsizliğine karşın, Tanrı’nın sadakatinin, sürekli kayırıcılığının vurgulandığını” söylerler.[17]

Tesniye / Yasanın Tekrarı : Kuzey bölgelere göçün ve kuralların tekrarı ile Hazreti Musa’nın son konuşmalarını içine alır.

Yahudilerce Torah adı verilen ve en kutsal bölüm sayılan bu kitapların, Hazreti Musa tarafından açıklandığına inanılırdı. Ancak araştırmalar, Hazreti Musa’nın dilinde (İbranice) orijinal metni hiçbir zaman bulunamayan Tevrat’ın, ağızdan ağıza anlatımlarla veya birbirinden farklı belgelerle derlenebildiğini, bunun da Hazreti Musa’dan yüzyıllar sonra gerçekleştiğini ortaya koymuştur. 1854 yılında Tevrat’ın 4 ayrı kaynaktan derlendiği tespit ve bu kaynakların; 

1.Allah’ın “Yahve – Yahova” ismiyle anıldığı ve M. Ö. 9. yüzyılda (Hazreti Süleyman’dan sonra) Yahuda (Krallığı) Bölgesi’nde yazılmış olan Yahvist Belge,

2.Allah’ın “Elohim” ismiyle anıldığı ve Yahvist Belgeden biraz daha yakın zamanda İsrail (Krallığı) Bölgesi’nde yazılmış olan Elohist Belge,

3.M. Ö. 8. veya 7. yüzyılda yazıldığı anlaşılan Tesniye Belgesi,

4.Sürgün dönemi veya sonrası bir zamana ait olan Din Adamları Belgesi olduğu ilan edilmiştir.

1941 yılında ise Yahvist Belge’nin üç, Elohist Belge’nin dört, Tesniye Belgesi’nin altı ve Din Adamları Belgesi’nin ise dokuz ayrı kaynağa dayandığı anlaşılmıştır.[18]

Neticede Tevrat’ın muayyen bir dönemde ve bir tek kişi tarafından değil farklı dönemlerde çeşitli yazarlar tarafından kaleme alındığı, düzeltme, değiştirme ve ilaveler yapıldığı, bu haliyle “derleme bir kitap” olduğu, Yahudi geleneğinin kabul ettiği gibi Hazreti Musa’ya nisbet edilemeyeceği tarihi ve bilimsel verilerle ortaya konulmuştur.[19] Bu durum elde mevcut bulunan Tevrat nüshalarının orijinallikten çok uzak olduğunu göstermektedir. Günümüz Hıristiyanları da bu kitapların Hazreti Musa’ya ait oluşunu “geleneksel kanıya” dayandırarak söyleyebilmektedirler[20] Hazreti Musa, bu kitaplarda “bizzat konuşan kişi değil, hakkında konuşulan kişi” olarak görülmektedir ve O’nun ölümünden bile bahsedilmektedir. Tevrat ismi genellikle Kitab-ı Mukaddes’in Eski Ahit bölümünün tamamı için de kullanılır.

4. Halk Tarihi : Yahudi halkının çöldeki yaşantılarını, Ölü Deniz civarına yerleşmelerini, krallığın kurulmasını, iç kavgalar ve bölünmeleri, krallıkların yıkılmalarını, Babil sürgünü ve dönüşü ile sonrasını anlatan kitaplardır. Katoliklere ait Almanca Birleşik Tercüme’de “Tanrı’nın Halkının Tarihi” başlığı altında Tesniye / Yasanın Tekrarı ile Eyüp Kitabı arasında 16 kitap yer almaktadır.

5.Yeşu : Eski Ahit’in altıncı kitabına adını veren Yeşu, İslam bilginlerince hazırlanan Peygamberler Tarihi kitaplarında Yuşa b. Nun ismiyle yer almakta olan ve İstanbul’da adıyla anılan bir tepede kabrinin bulunduğu iddia edilen zattır.  Kur’an-ı Kerim’de ismine ve hayatına dair bilgi yoktur. Ancak bazı tefsirlerde “Hazreti Musa’nın Yardımcısı”[21] ve “Allah’ın kendilerine iyilikte bulunduğu iki er” den[22] birinin Yuşa (veya Yeşu) olduğu söylenir. 

Kitapta İsrail Oğullarının, Hazreti Musa’dan sonra Yerine geçen Yeşu önderliğinde Kenan topraklarını, Şeria Irmağı civarını ele geçirmeleri anlatılır. Ancak kitaptaki rivayetlerin arkeolojik verilerle çeliştiği, örneğin Ay Kenti’nin, Yahudilerin bölgeyi ele geçirmelerinden çok önce yıkıldığı halde, Yahudilerce fethedilmiş gibi gösterildiği belirtilmektedir.[23] Günümüz Hıristiyanları Yeşu Kitabı’nı “Tanrı ile İsrail arasındaki antlaşmanın yenilenmesi” olarak görmektedirler.[24]

6. Hakimler : Yahudi geleneklerine göre Samuel tarafından yazıldığı söylenen (araştırmaların ise farklı dönemlere ait olduğunu ortaya koyduğu) bu kitapta İsrail halkının Kenan (Filistin) Bölgesi’ne yerleştikten sonra yaşadığı iç kavgalardan ve bu düzensiz dönemde halkı yönlendirmeye çalışan hakimlerin yaptıklarından söz edilmektedir. 

7. Rut :  İsrail oğullarından sayılmayan Moab halkına mensup iken, önce, hakimler döneminde baş gösteren kıtlık sonucu Moab’a yerleşen bir Yahudi ile, onun ölümünden sonra da Boaz isimli başka bir Yahudi ile evlenen bir kadının öyküsü anlatılmaktadır. Kitabın son cümlesinden Rut’un, Hazreti Davud’un babasının, babasının (dedesinin) annesi olduğu anlaşılmaktadır. Kitapta Davud’un isminin de geçtiği bir şecere verilmesi kitabın Samuel döneminde, hatta Davud’un saltanatından sonra yazıldığını ortaya koymaktadır.  Redaksiyonu Babil esaretinden sonra yapılan Rut Kitabı’nın Şavuot Bayramında okunması Yahudi geleneklerindendir.

8. Birinci ve İkinci Samuel : Yahudilerin iç kavgalarından sonra kurulan krallık döneminin anlatıldığı bölümdür. Saul (Talut), Hazreti Davud ve Galyot (Calut) olayına da yer verilen bu kitaplarda özellikle Hazreti Davud hakkında hakarete varan çirkin hikâyeler ve ifadeler bulunmaktadır. O’nun bazen “Tanrı’ya bağlı ve halkın sevgisini kazanmış biri”, bazen de  “acımasız, bencil ve günahkâr biri” olduğu anlatılır.[25] Bu kitaplar Yunanca Yetmişler Tercümesinde 1. ve 2. Krallar diye bilinir. Yahudi inancına göre Birinci ve İkinci Samuel Kitapları, Samuel Peygamber tarafından yazılmıştır. Ancak bu telakki doğru değildir. Birinci Samuel Kitabı’nın sonlarına doğru Samuel’in ölümü nakledilmektedir. 24. baptan sonrasının Natan veya Gad tarafından yazıldığı ileri sürülmüştür.[26]

9. Birinci ve İkinci Krallar : Hazreti Süleyman dönemini, Kudüs Mabedi (Mescid-i Aksa)’ nin yapılışını ve O’nun ölümünden sonra krallığın parçalanmasını, kuzeyde Samiriye’de kurulan İsrail Krallığı ile güneyde Yeruşalim (Kudüs)’ de kurulan Yahuda Krallığı’nı anlatır. Bu bölümde anlatılan olaylar yaklaşık dört yüzyıllık bir süreyi kapsamaktadır. Dolayısıyla bu kitapların bir kişi tarafından yazılabilmesi için yazarın 400 yıldan fazla yaşamış olması gerekmektedir. Anlaşılan farklı kişilerce ve değişik zamanlarda yazılmış ve yapılan eklemelerle bu günkü şeklini almıştır. Yetmişler Tercümesinde Samuel Kitaplarının devamı sayılır ve 3. ve 4. Krallar diye bilinir.

10. Birinci ve İkinci Tarihler : Samuel ve Krallar Kitaplarında geçen olayların tekrar anlatıldığı ve Eski Ahit içinde “çelişkilere en çok rastlanan” bölümdür. Dinler Tarihi literatüründe Antakya İlahiyat Okulu adıyla anılan kilisenin en önemli temsilcisi Mopseuesta’lı Theodor, Birinci ve İkinci Tarihler kitaplarının Kitab-ı Mukaddes içinde yer almaması gerektiğini savunmuştur.[27]

11. Ezra : Babil Sürgünü sonrasında Yahudilerin başına geçen ve yaptığı reformlarla ün salıp, bu gün ki Yahudiliğin de temellerini atan kişi olarak kabul edilir. Kitapta geçen “Musa’nın şeriatında zeyrek (usta ve zeki) yazıcı idi”[28] ve “Rabbin emirlerinin, İsrail’e olan kanunlarının sözlerinin yazıcısı”[29] cümlelerinden Tevrat’ı yazdığı anlaşılmaktadır. “Yahudilerin Babası” ve “İkinci Musa” gibi unvanlarla anılan Ezra, Yahudi erkeklerin, Yahudi olmayan kadınlarla yaptığı evlilikleri iptal ettirmiştir.

İslami Kaynaklarda ismi “Üzeyir” olarak geçen bu zata, Yahudilerce “Allah’ın Oğlu” denilmesi Kur’an-ı Kerim’de şiddetle tenkit edilmektedir.[30]

12. Nehemya : Kitabın içeriğinden anlaşıldığına göre Babil Kralı’nın kadeh taşıyıcısı[31] iken onun izniyle ülkesine dönüp, Yahudilerin başına vali olmuş[32] ve Ezra ile birlikte önlemleri uygulamış biridir. Yahudi olmayan kadınların Hazreti Süleyman’a bile suç işlettiğini söylemiş[33] ve Yahudileri yabancılardan temizlediğini ifade etmiştir.

13. Birinci ve İkinci Tarihler ile Ezra ve Nehemya Kitaplarına Eski Ahit literatüründe Vakanüvisler Tarihi adı verilir.[34] ve “dini ihtiyaçlara göre” yazıldığı[35] ve Yetmişler Tercümesi’nden sonra ilaveler yapıldığı belirtilir.

14. Halk Tarihi grubuna dahil olan ancak şüpheli / uydurma sayılanlardan Tobit : Sürgün döneminde Med Bölgesinde bulunan yaşlı Tobit ve melek Rafael ile yolculuk yapan oğlu Tobias’ın hikayesinden bahseder. Yudit ve Ester : İki Yahudi kadının kahramanlıklarını anlatır. Ancak araştırmacılar bu kitaplardaki şahıs ve olayların çoğunun hayal ürünü olduğunu ifade etmektedir. (Bakınız : Maurice Bucaille, Kitab-ı Mukaddes Kur’an ve Bilim) Uzun tartışmalardan sonra Yahudi kanonuna girebilmiş olan Ester kitabı Kumran yazmaları arasında bulunamamıştır. Makkabiler ise Grek – Slevkit Hâkimiyeti döneminde Yunan zulmüne karşı Yahudi geleneklerini korumak için yapılan isyanları anlatır.

15.Hikmet Grubu Kitaplar : Öğütler, dualar, bazen isyan cümleleri ile ahlak dışı ifadelerin de yer aldığı kategorinin ilk kitabı Eyüp’tür ki, çok varlıklı iken başına gelen felaketlerden sonra vücudunu çıbanların sarmasından, ziyaretine gelen dostlarıyla konuşmalarından, iyileşip eski günlerine kavuşmasından bahsedilmektedir. Kitaptaki “isyan cümleleri”, Hıristiyanlarca “Eyüp’ün, hak etmediği acımasız cezaya karşı, Tanrı’ya cesurca meydan okuması” olarak nitelendirilmektedir.[36]

Eyüp Kitabı’nın kim tarafından ve ne zaman yazıldığı hususunda görüş birliği bulunmamaktadır. Bazı Yahudiler Musa’ya atfederken, Katolik bilginler Yeremya’nın yazdığını söylemişlerdir. Protestanlar ise (Martin Luther’in fikrine dayanarak) Süleyman zamanında yazıldığını benimsemişlerdir. Bu arada, İzharu’l – Hakk Müellifi, Protestanlığın kurucusu Martin Luther’in, bu kitap için “hikâyeden ibarettir” dediğini kaydeder.[37]

16. Mezmurlar : Hıristiyanlarca da ayrı bir öneme sahip olan Mezmurlar’ın, Kur’an-ı Kerim’de, Hazreti Davud’a verildiği bildirilen[38] Zebur olduğu söylenir. Kendi içinde beş bölüme ayrılan kitap, şiirleri ve duaları ihtiva eder. İbrani şiirinin en belirgin örneği olarak da gösterilir. Batılı araştırmacılar “kitabın bu haliyle Hazreti Davud tarafından yazıldığına inanmak, zayıf bir kanaattir” derler.  İbranice, Yunanca ve Latince metinler arasında farklılıklar mevcuttur.

17. Süleyman’ın Meselleri / Özdeyişler : Hazreti Süleyman’a ait olduğu sanılan ve büyük bölümü günlük hayatla ilgili öğütleri içerir. Hikmetli olmanın faydaları, insanın yakınlaraına karşı vazifeleri, muaşeret kuralları ve krallara nasihatlar bulunmaktadır. Vaiz Kitabı da aynı şekilde Hazreti Süleyman’a atfedilen sözlerle “dünyanın boş olduğunu” vurgular.

Eski Ahit Kitaplarının hemen tamamında olduğu gibi, Meseller ve Vaiz kitaplarının da gösterilen yazara, yani Hazreti Süleyman’a ait olduğu şüphelidir. “Yahuda Kralı Hizkiya’nın (M.Ö. 728 – 699) adamlarınca toplanıp yazıldığı”[39] ve “Massa Kralı Lamuel’e, anasının öğrettiği sözler”[40] ifadeleri de bu şüpheyi doğrulamaktadır. Yahudi filozof Baruch Spinoza bu kitapların ilham ürünü olduğunu kabul etmemiştir.

18. Neşideler Neşidesi / Ezgiler Ezgisi : Kitab-ı Mukaddes’in ve Eski Ahit’in en tuhaf bölümlerinden birini oluşturan bu kitap “oldukça müstehcen” konuşmaları da içermektedir.

Son dönem Hıristiyan bilginlerce “Beşeri aşkın, Tanrı’nın harika bir armağanı gibi övülmesi” şeklinde tanımlanır.[41] İsraillilerin düğün şarkıları olduğu da söylenir. Bazı Katolik bilginler de, bu bölümün kutsal kitaptan çıkarılması gerektiğini ifade etmişlerdir. Özellikle 5. yüzyıl bilginleri Neşideleri “edepsiz şarkılar ve fitne – fesat” olarak nitelemişlerdir.[42] 

İsrail oğullarının Mısır’dan çıkışı anısına kutlanan Fısıh Bayramının 8. günü sinagoglarda okunmaktadır.

19. Bilgelik ve Yesu Sirak Kitapları : Şüpheli – uydurma (apokrif) sayılmaktadır. Bilgelik kitabında “öldükten sonra dirilme”, “iyilerin mükâfatlandırılıp kötülerin cezalandırılacağı” konusu Eski Ahit’in diğer kitaplarına göre daha açık bir şekilde anlatılır. Yesu Sirak ise Meseller / Özdeyişler kitabının bir benzeridir denilebilir.[43]

20. Peygamber Kitapları :  Eski Ahit Kitaplarının üçüncü grubunu Yahudi Peygamberlerinin adlarını taşıyan kitaplar oluşturur. İsrail oğullarının bazen sert bir şekilde eleştirilmesinden dolayı bu kitaplar “İsrail’in Vicdanı” olarak tanımlanır. Yahudiler, peygamber kitaplarını “öncekiler – sonrakiler” şeklinde gruplandırırlar. Yeşu, Hâkimler, Samuel ve Krallar kitaplarını öncekilerden sayarlar. Sonrakilerden İşaya / Yeşaya, Yeremya, Hezekiel “büyük” peygamberlerden kabul edilir.

21. İşaya / Yeşaya : Yahuda Krallığında etkili bir kişi olup, Asur işgaline kadar çalışmalarını sürdürdüğü ve “şehit edildiği” kabul edilir. Kitap, 66 bölümden oluşmaktadır. Kitab-ı Mukaddes eleştirmenleri, üslup değişikliğini, çevre ve tarihi dönem farklılığını dikkate alarak, İşaya Kitabını kendi içinde üç gruba ayırırlar. Yahuda bölgesinin Asurlularca tehdit edilmesini, Babillilerin, Kudüs’ü ele geçirmelerini, Yahudilerin sürgün dönemini konu edinir. Kitabın 40 – 60. bölümlerinin İşaya tarafından yazılmadığı hususunda ittifak vardır.

22. Yeremya ve Mersiyeler / Ağıtlar : Yahuda halkının peygamberidir. M. Ö. 645’te doğmuş ve 626 yılında tebliğe başlamıştır. Kudüs’ün yıkılışından sonra (M. Ö. 586) Yahudilerle birlikte Mısır’a gitmediği için taşlanarak öldürülmüştür.[44]

Kitapta halkın sapkınlığı kınanmaktadır. Tanrı’ya hitaben “Ya Rab! Beni kandırdın… Bizi aldattın …”  gibi tuhaf cümlelere de rastlanmaktadır. Kitabın bir bölümünde, Yeremya’nın sözlerinin Neriya oğlu Baruk tarafından yazıldığı belirtilmektedir.[45] Ağıtlar bölümünün de Yeremya’ya ait olduğu modern araştırmacılar tarafından kabul edilmemektedir. Mersiyeler / Ağıtlar bölümünün Kudüs’ün yıkılış yıldönümünde okunması bir Yahudi geleneğidir.

23. Hezekiel : Eski Ahit peygamberlerinin büyüklerinin sonuncusudur. Babil sürgününü yaşadığına inanılır. Kitapta “kıllarını tartmak” ve “insan pisliği ile ekmek pişirmek” gibi akıl dışı ifadeler bulunmaktadır.

24. Daniel : İsrail oğullarının Babil esareti döneminde yaşamış bilge bir zat olup, kitabının M. Ö. 2. yüzyılda derlendiği söylenir. Babil Krallığının yıkılışı, Perslerin hâkimiyeti ve Nabukadnezar (Buhtu’n – Nasr ) ve Daniel’in rüyalarını konu edinir.[46] Kitab-ı Mukaddes’in Türkçe tercümelerinde Daniel Kitabı 12 baptan oluşmaktadır. Katoliklerin itibar ettiği metinlerde 2 bap 106 cümlelik ek bulunmaktadır.

25. Baruk : Yeremya’nın talebesidir. Kitabın M. S. 1. veya 2. yüzyıla ait olduğu belirtilir. Şüpheli – uydurma metinlerden sayılan Baruk Kitabı Türkçe tercümelerde yoktur.

26. Hoşea : İsrail Krallığının, Asurlularca yıkılmasından önce yaşadığı söylenir. Kitap, bir peygamberle, eski bir fahişe olan eşini konu edinmektedir. İsrail oğullarının Tanrı’ya sadakatsizliği, kocasını aldatan bir kadının davranışına benzetilir. Yahudi kutsal kitapları listesinde on iki peygambere ait kitapların birincisidir.

27. Yoel : Çekirge afetinden ve kuraklıktan hareketle Yoel peygamberin yaptığı konuşmaları içerir.  Kitabın yazılışıyla ilgili olarak M. Ö. 9. yüzyıl ile M. Ö. 1. yüzyıl arasında değişik tarihler ileri sürülmektedir.

28. Amos : M. Ö. 8. yüzyılda Yahuda Krallığı bölgesinde çobanlık yapan bu zat, ilginç benzetmelerle, insafsız davranışlardan vazgeçilmesini tavsiye etmektedir. Amos, Eski Ahit literatüründe “sözleri ayrıntılarıyla kaydedilen ilk peygamber” olarak bilinmektedir.

29. Obadya / Ovadya : Eski Ahit içinde 23 cümleden oluşan en küçük kitaptır. Edom Bölgesinin (Hazreti Yakup’un kardeşi Esav’a atfedilen ve Ölü Deniz’in güneyinde kalan bir bölge) helak edileceğini haber vermektedir. Kitabın M. Ö. 586’ da Babillilerin, Kudüs’ü ele geçirmelerinden sonra yazıldığı söylenir.

30. Yunus : Yunus Peygamberin, Ninova’da görev yapmak yerine, başka bir şehre kaçmak için bindiği gemide denize atılışını, balık tarafından yutulmasını ve sonrasını anlatmaktadır. Bazı cümleleri Kur’an-ı Kerim’in ilgili ayetlerine[47] uyum göstermektedir. Bununla birlikte “halka bir fırsat verilmek üzere azabın kaldırılması”, “Allah’ın pişman olması” şeklinde yorumlanmaktadır.

31. Mika : İsrail ve Yahuda Krallıklarının yıkılacağını ve Beytlehem’den (Hazreti İsa’nın doğduğu köy) bir kurtarıcının çıkacağını haber veren bu kitapta, ilk üç baptaki sözlerin peygamber Mika’ya ait olduğu, geri kalanının, sonraki dönemlerde başkaları tarafından kompoze edildiği söylenir.[48]

32. Nahum : Hayatına ve kimliğine dair bilgi bulunmayan Yahudi peygamberlerinden biridir. Kitap, Ninova halkı ile ilgili tehditleri içermektedir.

33. Habakkuk : Hakkında fazla bilgi bulunmamakla birlikte, M. Ö. 7. yüzyıl sonlarına doğru, bölgenin Babil hakimiyetine girdiği dönemde yaşadığı söylenir. Kötülerin, salihlerin etrafını sardığından şikayetini “neden susuyorsun?”[49]  Şeklinde alışık olmadık bir tarzda Tanrı’ya arz etmektedir.

34. Tsefenya / Sefanya : M. Ö. 621 yılında yapılan dini reformlar öncesi dönemde Yahuda (Krallığı) halkı ile çevresindeki bölgelerin cezalandırılacağını haber vermektedir.

35. Haggay : M. Ö. 520 yılında dört ay peygamberlik yapmış olup, konuşmaları – tebliğleri bir talebesi tarafından özetlenmiştir.[50] Sürgünden döndükten sonra, Yeruşalim’de kendi evlerini yeniden inşa eden İsrail halkına, yıkık durumdaki tapınağı da yeniden kurmaları için yapılan çağrıları içermektedir.

36. Zekarya / Zekeriya : M. Ö. 6. yüzyılda yaşamış bir kahindir. “İlahi fermanın, 20 arşın uzunluğunda bir tomar halinde görülmesi”  gibi bazı olağanüstü olaylara yer verilen bu kitabın, 8. bölümüne kadar Zekarya’ya ait olduğu, geri kalanının başkaları tarafından yazıldığı belirtilir. Kitaba adını veren Zekarya ile İncil’de ve Kur’an-ı Kerim’de ismi geçen Hazreti Zekeriya, aynı kişiler değildir.

37. Malaki : Yahudilerin son peygamberidir. M. Ö. 480 – 460 yılları arasında faaliyet göstermiştir. Yahudiler ve onların dini önderleri olan kâhinlerin hatalarından bahsetmektedir. Kitabın M. Ö. 5. yüzyılda yazıldığı söylenir.

38. Deuterokanonik : Yunanca Yetmişler Tercümesinde bulunan, fakat Yamniya Sinodu’nda yer almayan ve şüpheli metinler ilan edilen on yedi kitap, Kitab-ı Mukaddes literatüründe bu isimle anılır. Orijinal metinleri Grekçe olan bu kitaplar, bazı Hıristiyanlar tarafındanYahudiler'in tarihi, yaşamı, düşüncesi, ibadeti ve dinsel gelenekleri konusunda bilgiler vermesi açısından önemli bulunur. 

Bu Kitaplar Üçüncü Ezra, Dördüncü Ezra, Tobit, Yudit, Birinci Makkabiler, İkinci Makkabiler, Üçüncü makkabiler, Dördüncü Makkabiler, Bilgelik, Yesu Sirak, Yüzellibirinci Mezmur, Yeremya’nın Mektubu, Baruk, Daniel Kitabı’nın son iki bölümünü oluşturan Suzanna ile Bel ve Ejderha, Azarya’nın Duası ve Manasse’nin Duası isimleriyle anılmaktadır. Hıristiyan literatürüne Westminster Kararları olarak geçen toplantıda “onaylanmayacak ve kullanılmayacak kitaplar” ilan edilmiştir.

Yusuf Ulucan



[1] “Bible” kelimesi ilk defa İstanbul Patriği Jean Chrysostom (m. 398 – 404) tarafından kilisenin resmen kabul ettiği yazılar koleksiyonu için kullanılmıştır.
[2] 1455 yılında Almanya’nın Mainz kentinde Juhannes Gutenberg tarafından matbaada Latince olarak basılan ilk kitap “Kırk İki Satırlı İncil” veya “Mazarin İncili” adıyla anılmakta ve halen Washington D.C. Kongre Kütüphanesinde korumaktadır.
[3] Asıl adı Albert Bobowsky ve aslen Polonyalı olan Ali Ufki Bey 1645 yılında Venediklilerle yapılan savaşta esir alınmış ve Enderun’da yetiştirilmiş, mühtedi bir mütercimdir.
[4] Ali Ufki Bey’in, Hollanda’lı bir diplomatın katkılarıyla tamamladığı bu tercümenin orijinal nüshaları halen Hollanda Leiden Üniversitesi Kütüphanesinde muhafaza edilmektedir.
[5] Kitab-ı Mukaddes’in tercüme ve kopya metinleri arasında iki yüz elli bin civarında farklılık tesbit edilmiştir.
[6] Amerikalı Protestan Papaz (Ordanied Methodist Minister) J. Leslie Mitton, Kitab-ı Mukaddes’e tanrısal kitap denilemeyeceğini şöyle ifade etmektedir: “Kitab-ı Mukaddes, artık her sözü gerçekten doğru olan bir tanrısal kitap olarak kabul görmemektedir. Diğer insanlar kadar hata ve cehalete maruz kalabilen kişiler tarafından üretilmiş bir yazılar koleksiyonu olarak görülmektedir.” Dr. Arnold ise “Kitab-ı Mukaddes’te çelişkiler, gerçekler hakkında yanıltıcı beyanlar ve açıkça insan orijinli fikirler” bulunduğunu söylemektedir. (bakınız: M. Sakioğlu, İncili Kim Yazdı?) Yahudi asıllı olup Kitab-ı Mukaddes metni üzerine yaptığı eleştiriler sebebiyle Yahudilerce cemaatten atılan, Martin Luther yanlılarının “cehennem direği” şeklinde isimlendirdikleri Filozof Baruch Spinoza “bu kitabın yanlışlarla dolu olduğunu, birçok yerin kesilip, değiştirildiğini ve kendi kendisiyle çelişir hale geldiğini” belirtmiştir.
[7] “Eski Ahit” tabiri ilk kez Pavlus tarafından Korintoslulara yazılan ikinci mektupta kullanılmıştır.
[8] İsrail tarihinin ilk dönemlerinde “şifahi gelenek / sözlü anlatım” hâkimdir. Hâkimler Kitabı’nda geçen “Debora’nın Şarkısı”, Çıkş Kitabı’nda bulunan “Ahit Kanunu” ile Çıkış ve Tensiye kitaplarında tekrarlanan “On Emir” Yahudiliğe ait “ilk yazılı metinler” kabul edilmektedir. Günümüzdeki İbranice metin ise Jacop ben Hayyim tarafından m. 1524 yılında Venedik’te neşredilen masoretik metnin tekrarıdır.
[9] En eski tam metin m. 10. yüzyıl başlarında istinsah edilen “Halep Kodeksi” olarak bilinmektedir.
[10] Bu tercümenin Kral 2. Philadelphe’in (m. ö. 285 – 246) isteği ile Başkahin Eleazar’ın Kudüs’ten gönderdiği 72 kişi tarafından Pharos Adası’nda 72 günde yapıldığı rivayet edilir.
[11] Yunanca Yetmişler Tercümesi, M.S. 5. Yüzyılda Saint Jerome tarafından Latince’ye çevrilmiştir. Hıristiyanlar Vulgata adı verilen bu ilk Latince tercümeye özel önem vermişlerdir.
[13] TDV. İ.slam Ansiklopedisi
[14] Örneğin Yetmişler Tercümesine göre Yaratılış ile Tufan arasında 2260 yıl bulunduğu söylenirken, Yamniya Standart Metninde 1650 yıl, Samirice metinde ise 1307 yıl olduğu belirtilmektedir.
[15] Bakara Suresi (2) : 53
[16] Al-i İmran Suresi (3) : 3
[17] Bakınız: Kutsal Kitap – Türkçe Yeni Çeviri, Çölde Sayım, Giriş Bölümü
[18] Bakınız: Maurice Bucaille, Kitab-ı Mukaaddes Kuran ve Bilim
[19] TDV. İslam Ansiklopedisi, Cilt: 1, Sayfa: 501
[20] Bakınız: Kutsal Kitap – Türkçe Yeni Çeviri, Yaratılış, Giriş Bölümü
[21] Kehf Suresi (18) : 60
[22] Maide Suresi (5) : 23
[23] Maurice Bucaille, Kitab-ı Mukaddes Kur’an ve Bilim
[24] Bakınız: Kutsal Kitap – Türkçe Yeni Çeviri, Yeşu, Giriş Bölümü
[25] Bakınız: Yeni Çeviri, 2. Samuel, Giriş Bölümü
[26] TDV. İslam Ansiklopedisi
[27]Ş.Gündüz, Din ve İnanç Sözlüğü
[28] Ezra: 7 / 6
[29] Ezra: 7 / 11
[30] Bakınız : Beraae / Tövbe Suresi (9) : 30
[31] Nehemya: 1 / 11
[32] Nehemya: 8 / 9
[33] Nehemya : 13 / 26
[34] Thomas Michel, Hıristiyan Tanrıbilimine Giriş
[35] Maurice Bucaille, Tevrat İnciller ve Kur’an
[36] Kutsal Kitap – Türkçe Yeni Çeviri, sayfa: 633, Eyüp Kitabı, Giriş Bölümü
[37] Rahmetullah el-Hindi, a.g.e: sayfa: 86
[38] Nisa Suresi (4) : 163
[39] Süleyman’ın Meselleri: 25 / 1
[40] Süleyman’ın Meselleri: 31 / 1
[41] Thomas Michel, Hıristiyan Tanrıbilimine Giriş
[42] İzharu’l – Hakk
[43] Thomas Michel, Hıristiyan Tanrıbilimine Giriş
[44] Şinasi Gündüz, Din ve İnanç Sözlüğü
[45] Yeremya: 45 / 1
[46] İzharu’l – Hakk Müellifi, Protestanların Daniel Kitabının yalan ve uydurma olduğunu kabul ettiklerini belirtir.
[47] Saffat Suresi (27) : 139 – 148
[48] Bakınız: Ş. Gündüz, Din ve İnanç Sözlüğü, Micah maddesi
[49]  Habakkuk: 1 / 13
[50] TDV İslam Ansiklopedisi

1 yorum:

  1. Kutsal Kitap Tevrat, Zebur, İncil Eski ve Yeni Antlaşma PDF Dosyası Arıyorum. Sizde Var is Mail Adresime Gönderme Yapabilirsiniz. temelyilmaz@windowslive.com

    YanıtlaSil