ORUCUN
TANIMI, TARİHİ VE FARZİYETİ
Tanımı:
Sözlükte “tutmak, sakınmak …” gibi anlamları
bulunan SAVM dini bir terim olarak “tan yeri ağarmasından güneş batıncaya kadar
yemek içmek ve cinsi münasebetten uzak durmak” demektir.
Oruc’un
Tarihi:
Bakara Suresi (2) : 183. ayet-i kerimenin açık
ifadesinden anlaşılacağı üzere bütün peygamberler ve ümmetleri bu ibadetle
sorumlu tutulmuştur. İslam öncesi toplumların bu ibadeti nasıl ifa ettikleri
tam olarak bilinmemektedir. Ancak hadis-i şeriflerden ve tefsirlerden ortaya
çıkan sonuç:
İlk peygamberden son peygambere kadar hepsinin
bu ibadeti yerine getirdikleri ve ümmetlerine emrettikleri;
Hazreti Davud’un
“bir gün oruç tutup, ertesi gün iftar etmek” suretiyle devamlı ifa
ettiği;
Hıristiyanların yaz sıcaklarını bahane ederek ve
eklemeler yaparak kış günlerine aldıkları, kış soğuklarını bahane ederek ve
ekleme yaparak ilkbahar günlerine aldıkları ve sonunda mesela 6 ay tatlı
yememek… 3 ay çay içmemek… gibi perhiz uygulamasına dönüştürdükleri
şeklindedir.
Muharref Tevrat ve İncillerde “oruc tutmak”tan
söz edilmektedir ancak şekli ve süresine ilişkin sahih ve sabit bir bilgi
bulunmamaktadır.
Hazreti Muhammed a.s.m ve ümmeti tarafından ise Hicretin
2. yılı ortalarında Şaban ayından itibaren (Kameri takvime uygun ve her yıl 10
gün önce başlamak suretiyle mevsime sabitlenmeyen bir şekilde) bir ay gündüz
saatlerinde uygulanmış ve ekleme / eksiltme yapılmamıştır.
Bu ibadetin ifa edildiği aya da Kur’an-ı
Kerim’de belirtildiği şekilde Ramazan ismi verilmiştir.
Orucun
İslam İbadet Hukukundaki hükmü:
Farz-ı ayn yani şartlarını haiz olan herkesin
bizzat bedenen yerine getirmekle sorumlu olduğu ve bir başkasına havale
edemeyeceği bir ibadettir.
Farziyeti:
Kitap Sünnet ve İcma ile sabittir:
Kitap’taki
delili:
Bakara Suresi’nin 183. ayet-i kerimesidir
Meali “Ey
İman Edenler! Sıyam / Oruçlar sizden evvelki kavimlere yazıldığı gibi sizlere
de yazıldı umulurki sakınırsınız”
Sünnetteki
delili:
aleyhissalatu vesselam Hazreti Peygamber’in
(Cibrîl Hadisi olarak bilinen ilginç bir olay esnasında) kendisine “İslam
nedir?” veya “bana İslam’dan haber ver” şeklinde yöneltilen soruya vermiş
olduğu cevap ile “İslam beş temel üzerinde bina olunmuştur…” hadis-i şerifidir.
Keza savm / oruc ibadetinin önemini ve
faziletini açıklayan hadis-i şerifler de delil olarak değerlendirilmiştir.
İcma
Delili:
Bakara Suresi 183. ayet-i kerimesi ile Cibril ve
Bina hadislerinin orucun farz bir ibadet olduğunu belirtmesi hususunda Sahabe
Tabiin Etbau’t-Tabiin ile Müctehid İmamlar, Mütekaddimun ve Müteahhirun âlimler
görüş birliği içindedir. Bu güne kadar itiraz vaki olmamıştır.
…..
Yusuf
Ulucan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder