YAHUDİLERE
VE HIRİSTİYANLARA AİT KUTSAL KİTAPLARDA
HAYAT
VE KADIN
·
Hepsi Boş :
“Boşların boşu Vaiz
diyor: Boşların boşu her şey boş. Güneşin altında çektiği bütün emeğinden
insanın kazancı nedir?... Bütün ırmaklar denizin içine akıyor, fakat deniz dolmuyor
… güneşin altında yeni bir şey yok … göklerin altında yapılmakta olan her şey
hakkında hikmetle araştırmaya ve soruşturmaya yüreğimi verdim; bu kötü bir
zahmettir, Allah onu adam oğullarına uğraşsınlar diye vermiş[1]
… hepsi boş ve yeli kavramaya çalışmaktadır… çok hikmette keder var ve bilgi
arttıran dert arttırır.”[2]
·
İyilik de Boş :
“Ben yüreğime dedim:
Haydi gel sevinçle seni deneyeyim, iyiliği de gör, ve işte o da boş …
Ademoğulları için iyi olan ne idiğini görünceye kadar yüreğim bana hikmetle yol
gösterirken bedenimi nasıl şarapla dinlendireyim ve akılsızlığı nasıl ele
alayım diye yüreğimde araştırdım … baktım ve işte hepsi boş … ve yüreğime
dedim: “Akılsızın başına ne geliyorsa, benim de başıma o gelecek. Öyle ise
niçin ben daha hikmetli oldum?” Yüreğimde bu da boştur dedim … hikmetli adam da
akılsız gibi ölüyor ve hayattan nefret ettim, çünkü güneşin altında yapılan iş
bana kötü göründü.”[3]
·
İnsanın Hayvandan Farkı Yok :
“İşleyene emek
çektiği işten ne kazanç var? Onunla uğraşsınlar diye adem oğullarına Allah’ın
verdiği zahmeti gördüm … var olan eskidendir ve olacak olan eskiden olmuştur ve
Allah geçmiş olanı yine arıyor … Yüreğime dedim : “Bu iş adem oğullarının
yüzündendir,Allah onları denesin ve kendilerinin ancak hayvan olduklarını
görsünler diyedir” Çünkü adem oğullarının başına gelen, hayvanların da başına
geliyor … adamın hayvana üstünlüğü yoktur…[4]
Adem oğullarının ruhu yukarıya çıktığını ve hayvanın ruhunun aşağıya yere
indiğini kim biliyor?[5]
·
Git Şarabını İç … Allah Senden Çoktan Razı :
“Herkesin başına her
şey aynı surette geliyor; salihle kötünün, tahirin ve murdarın … başına gelen
şey birdir. İyi adam nasılsa suç işleyen de öyledir … Git sevinçle ekmeğini ye,
şarabını iç; çünkü Allah’ın senin işlerinden çoktan razı olmuştur.”[6]
·
Özürlü İnsanlar Kutsiyeti Bozuyor :
“Harun’a söyleyip de:
“Senin zürriyetinden nesillerince kim de kusur olursa, Allah’ın ekmeğini takdim
etmek için yaklaşmasın. Çünkü kendisinde kusur olan hiçbir adam yaklaşmayacak;
kör,[7]
topal, yahut yassı burun, yahut fazlalığı olan, yahut ayağı kırık, yahut eli
kırık adam, yahut kambur, yahut cüce, yahut gözü kusurlu, yahut kel …
kendisinde kusur olan hiçbir adam … takdime (sunulacak şey) lerini arz etmek
için yaklaşmayacaktır … çünkü kendisinde kusur vardır; ta ki makdislerimi bozmasın…”[8]
·
Canının Nefret Ettiği Körler Topallar[9]
“Ve Davud o gün dedi:
Her kim Yebusileri vurursa ve su yoluna erişirse ve Davud’un canının nefret
ettiği topalları ve körleri vurursa … [10]
Bundan dolayı diyorlar: “Kör ve topal eve girmeyecektir.”[11]
·
Çok Okumak Beden Yorgunluğudur :
·
Kadın Kaburga Kemiğinden Yapıldı[14]
“Rab Allah, adamdan
aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaptı ve onu adama getirdi.”[15]
·
Kadınlar İnsanı Yoldan Çıkarıyor :
“Rab Allah adama
seslenip dedi: “Neredesin? … ondan yeme diye sana emrettiğim ağaçtan yedin mi?”
Ve adam dedi: “Yanıma verdiğin kadın o ağaçtan bana verdi ve yedim”[16]
ve Rab Allah kadına dedi: “Bu yaptığın nedir?”[17]
… O’nun (Süleyman’ın) kral kızlarından yedi yüz karısı ve üç yüz cariyesi[18]
vardı. Karıları onu yolundan saptırdılar.”[19]
·
Annelik Kadına Ceza Olarak Verildi[20]
(ve Rab Allah …)
Kadına dedi: “Zahmetini ve gebeliğini ziyadesiyle çoğaltacağım ve ağrı ile
evlat doğuracaksın”[21]
·
Aybaşı Halindeki Kadının Dokunduğu Her Şey Necis Olur[22]
“Eğer bir kadının
akıntısı olur ve bedeninde akıntısı kan olursa yedi gün murdarlığında kalacak
ve ona her dokunan akşama kadar murdar olacak. Ve murdarlığında üzerine yattığı
her şey murdar olacak; üzerine oturduğu her şey murdar olacaktır…”[23]
·
Bakire Olmak Şart
“Ve alacağın kadın
kız olacaktır. Dul yahut boşanmış … almayacak;[24]
ancak karı olmak üzere kendi kavminden bir kız[25]
alacaktır.”[26]
·
Bakire Çıkmazsa :
“Fakat bu şey, genç kadında
kızlık nişanları bulunmadığı hakikatse, o zaman genç kadını babasının evinin
kapısına çıkaracaklar ve şehrin adamları onu taşlayacaklar ve ölecek.”[27]
·
Tecavüze Uğrayan Nişanlı Bakirenin Durumu :
“Eğer kız olan bir
genç kadın bir adama nişanlı ise ve bir adam onu şehirde bulup onunla yatarsa,
o zaman ikisini de o şehrin kapısına çıkaracaksınız. Ve onları şehirde olduğu
bağırmadığı için kadını, komşusunun karısını alçalttığı için erkeği
taşlayacaksınız ve ölecekler… Fakat adam nişanlı genç kadını kırda bulursa ve
onu yakalayıp kendisiyle yatarsa; o zaman yalnız onunla yatmış olan adam
ölecektir, fakat genç kadına bir şey yapmayacaksın… ölüme müstehak bir suç
yoktur… nişanlı genç kadın bağırmış ve onu kurtaran olmamıştır.”[28]
·
Nişanlanmamış Bakire Tecavüze Uğrarsa :
“Eğer bir adam, kız
olan nişanlanmamaış genç bir kadın bulursa ve onu tutup onunla yatarsa ve olay
açığa çıkarsa o zaman onunla yatmış olan adam genç kadının babasına elli şekel
(575 gram)
gümüş verecektir ve kadın onun karısı olacaktır. Çünkü onu alçaltmıştır. Bütün
ömrünce onu boşamayacaktır.”[29]
·
Kocası Ölen Kadın Kayınbiraderine Varacak :
“Eğer kardeşler
birlikte otururlarsa ve onlardan biri ölürse ve onun oğlu yoksa, ölenin karısı
dışarıda yabancı bir adama varmayacaktır. Kocasının kardeşi ona yaklaşacak ve
kendisine karı olmak için onu alacak. Ve kayınbiraderlik vazifesini yapacak. Ve
vaki olacak ki, kadının doğuracağı ilk oğul, ölen kardeşinin adı ile onun
yerini tutacaktır … Ve eğer adam kardeşinin karısını almak istemezse, o zaman
kardeşinin karısı, kapıya ihtiyarların yanına çıkacak ve diyecek:
“Kayınbiraderim İsrail’de kardeşinin adını durdurmaktan çekiniyor, bana
kayınbiraderlik vazifesini yapmak istemiyor.” O zaman şehrin ihtiyarları onu
çağırıp kendisine söyleyecekler ve eğer durup: “Onu almak istemem” derse, o
zaman ihtiyarların önünde kardeşinin karısı onun yanına gelecek ve onun
ayağından çarığını çıkaracak ve onun yüzüne tükürecek ve ona cevap verip
diyecek: “Kardeşinin evini bina etmeyen adama böyle yapılır.”[30]
·
Boşanıp Başkasıyla Evlenen Zina Etmiş Olur[31]
“Karısını boşayan ve
başkasıyla evlenen her adam zina eder[32] ve bir kocanın boşadığı kadınla evlenen zina
eder.”[33]
·
Kadının Yüreği Tuzak, Elleri Zincir :
“Kadını ölümden acı
buldum. O kadın ki, yüreği tuzak ve ağlar ve elleri zincirlerdir. Allah’ın
önünde iyi olan adam ondan kaçan kurtulur, fakat suç işleyen ona tutulur.[34]
·
Kadının Doğurduğu Nedir?[35]
“İnsan nedir temiz
olsun? Ve kadının doğurduğu nedir ki salih olsun?[36]
… Ve kadından doğan nasıl temiz olabilir?[37]
·
Kadın Erkek Kıyafeti Giyemez[38]
“Kadının üzerinde
erkek esvabı olmayacak … ve erkek kadın esvabı giymeyecek. Çünkü bu şeyleri
yapan herkes Allah’ın Rabbin mekruhudur.”[39]
·
Başını Örtmeyen Kadının Saçı Kesilmeli :
“Başı örtüsüz olarak
dua eden … her kadın, başını küçük düşürür. Çünkü tıraş edilmiş olmakla aynı
şeydir. Çünkü eğer kadın örtünmüyorsa saçı da kesilsin[40]
… Kadının örtüsüz Allah’a dua etmesi yakışır mı? Tabiat bize öğretmiyor mu ki;
erkeğin uzun saçlı olması kendisi için hürmetsizlik, fakat kadının uzun saçlı
olması kendine izzettir. Çünkü saçı kendine örtü olarak verilmiştir.”[41]
·
Kadınlar Erkekler İçin Yaratıldı :
“Kadın erkeğin
izzetidir,[42]
çünkü erkek kadından değil, fakat kadın erkektendir. Çünkü erkek kadın için
değil, fakat kadın erkek için yaratıldı.”[43]
·
Kadın Öğretici Olmamalı :
“Kadın tam
bağlılıkla, sessizce olarak öğrensinler. Fakat kadının öğretmesine ve erkeğe
hakim olmasına izin vermem.”[44]
·
Kadınlara Kilisede Konuşma Yasağı[45]
“Kadınlar kilisede
sükut etsin. Çünkü onlara söylemek için izin yoktur; ancak şeriatın da dediği
gibi tabi olsunlar ve eğer bir şey öğrenmek isterlerse, evde kendi kocalarına
sorsunlar; çünkü kadına kilisede söylemek ayıptır.”[46]
·
Genç ve Dul Kadınlar Aylak ve Boşboğaz Olurlar :
“Daha genç, dul
kadınları reddet. Çünkü Mesih’e muhalif olarak nefsani heveslerine düştükleri
zaman evlenmek isterler. İlk ahdi reddettikleri için mahkumiyetleri olur.
Bununla beraber, evleri gezerek aylak olmayı da öğrenirler. Yalnız aylak değil,
üzerlerine düşmeyen şeyleri söyleyerek başkalarının işlerine karışan boşboğaz
olurlar.”[47]
Yusuf Ulucan
[1] Kur’an-ı Kerim’de ve Hadis-i
Şeriflerde “ilim ve hikmet sahibi olmak” teşvik edilmektedir. Bir insanın
“yaratılış ve kainattaki olan biteni kavramaya çalışması”, “boş ve kötü bir
zahmet” değil “inanan kimsenin yitik malı” olarak değerlendirilmektedir.
[2] Vaiz : 1 / 2 – 18
(kısaltılarak alınmıştır)
NOT: Yeni Çeviri’de Vaiz Kitabının
içeriği ile ilgili olarak “bu düşüncelerin çoğu olumsuz ve üzücü gözüküyor, ama
bu kitabın Kutsal Kitap’ta bulunması, kutsal kitap inancının böyle karamsarlık
ve kuşkuları da dikkate alacak kadar çok boyutlu olduğunu göstermektedir”
(Türkçe Yeni Çeviri, Vaiz, Giriş, sayfa : 821) şeklinde bir açıklama yapma
gereği duyulmuştur.
[3] Vaiz : 2 / 1 – 26 kısaltılarak alınmıştır.
[4] İslam anlayışına göre “insan” yaratılmışların en şereflisi
ve üstünüdür”
[5] Vaiz : 3 / 1 – 22 kısaltılarak alınmıştır
[6] Vaiz : 9 / 2, 7
[7] Kur’an-ı Kerim’de “özürlü kimselerin
tahkiri” kınanmaktadır. Hazreti
Muhammed’in (a.s.m), şehrin seçkin insanları ile görüşürken, çekinerek yaklaşan
görme özürlü bir kişiye kısa bir süre ilgisiz kalması bile hoş
karşılanmamıştır. (bakınız : Abese Suresi (80) : 1 – 6
[8] Levililer : 21 /16 – 24 kısaltılarak alınmıştır
[9] Bu cümle Yeni Çeviri’de “Davud o gün
adamlarına şöyle demişti: “Yevuslular’ı kim yenilgiye uğratırsa Davut’un nefret
ettiği şu ‘Topallara körlere’ su kanalından ulaşmalı!” ‘Körlerle topallar saraya giremeyecek’
denmesinin nedeni işte budur.” Şeklinde
değiştirilmiştir. (Kutsal Kitap, Yeni Çeviri, sayfa :385) Yebusilerin (veya
Yevusluların) Davud’a: “Sen buraya giremezsin, körlerle topallar bile seni geri
püskürtebilir” (Yeni Çeviri) demelerine karşılık verilen “topalları ve körleri
de vurma emri” Yeni Çeviri’de görünmez hale getirilmiştir.
[10] Burada kısaltma yapılmamıştır, boşluk
kitapta da gösterilmektedir. (Kitab-ı
Mukaddes, İstanbul – 1993, 1995, sayfa:310)
[11] 2. Samuel : 5 / 8
[12] “çok kitap okumak …” kısmı Yeni
Çeviri’de “çok araştırmak da beden yorgunluğudur” şeklinde değiştirilmiştir.
[13] Vaiz :12 /12
[14] Kur’an-ı Kerim’de kadının, erkeğin
kaburga kemiğinden parça alınarak yapıldığına dair açık bir ifade yoktur. Bazı
müfessirler Nisa Suresi (4) : 1. ayet-i kerimedeki “Ey insanlar sizi tek bir
kişiden yaratan, eşini de ondan var eden ve o ikisinden bir çok erkekler ve
kadınlar çoğaltan Rabbimizden sakının” ibaresini açıklarken – yorumlarken
Kitab-ı Mukaddes’tekine benzer ifadeler kullanırlar ve Sahih-i Buhari Muhtasarı
Tecrid-i Sarih 1816 numaralı hadis-i şerifi de kaynak gösteririler. Hadis-i şerifin meali “…Bir de ey Mü’minler!
Size kadınlar hakkında hayırlı olmanızı vasiyet edip dilerim. Kadınlar eğe
kemiğinden yaratılmışlardır. Bu kemiğin en eğri kısmı üst tarafıdır. Eğer sen,
eğri kemiği doğrultmaya savaşırsan onu kırarsın. Kendi haline bırakırsan o daima
eğri kalır. Bu cihetle kadınlar hakkında hayırlı olmanızı vasiyet ederim”
şeklindedir. Nisa Suresi’ndeki ayet-i kerimeyi yorumlayan Mevdudi, Kur’an’da
kadının nasıl yaratıldığının belirsiz bırakıldığını ve ayrıntılarını tayin
etmek için zaman harcanmaması gerektiğini, hadis-i şerifin de “anlaşılandan
farklı anlama delalet ettiğini” belirtir. (Tefhimu’l-Kur’an) Buna göre: Kadının
erkeğin kaburgasından yaratıldığına dair Kur’an-ı Kerim’de sarih (açık) bir
ifade yoktur, hadis-i şerif ise daha çok kadının nazik bir mizaca sahip
olduğuna işaret etmektedir.
[15]Tekvin /Yaratılış : 2 / 22
[16] Kur’an-ı Kerim’de “Hazreti Adem ve
Eşi’nin birlikte şeytan tarafından aldatıldığı belirtilmektedir.
(Bakara Suresi (2) :36)
[17] Tekvin /Yaratılış :3 / 9 – 13
[18] Poligami / Çok eşle evlilik konusunda
(Müslümanlarda ender görülen kişisel uygulamalardan) rahatsızlık duyanlar, çok
eşliliğin bu abartılı şekline ne diyorlar acaba?
[19] 1. Krallar :11 /3
[20] Cümlenin devamında da Adem “karısının
sözünü dinlemekten ötürü” azarlanmaktadır. Kur’an-ı Kerim’de ağaca
yaklaşmalarının cezasının “zalimlerden olmak, birbirine düşman olmak ve belli
bir zamana kadar yer yüzüne inip yerleşme” (Bakara Suresi (2) : 35 – 36) olduğu
ve sonra yaptıkları tövbenin kabul edildiği belirtilmektedir. Kitab-ı Mukaddes’te
tövbe ettiklerine dair bilgi bulunmadığı gibi, Kur’an-ı Kerim’de de “anneliğin
kadına ceza olarak verildiğine” dair bir açıklama yoktur.
[21] Tekvin /Yaratılış : 3 /16
[22] İslam Taharet ve İbadet Hukukuna göre
bu durumdaki kadın namaz kılamaz, oruç tutamaz, tavaf yapamaz, Kur’an okuyamaz
ve eşiyle cinsel ilişkide bulunamaz (Bakara Suresi (2) :222) “Ona dokunanın
veya onun elinin değdiği her şeyin, oturduğu yattığı yerin necis olması” söz
konusu değildir.
[23] Levililer : 15 /19
[24] Hazreti Muhammed a.s.m bir erkeğin
evleneceği kadında araması gereken en önemli özelliğin dindarlık
(inançlı-ahlaklı olmak) olduğunu vurgular. (Bakınız: Sahih-i Buhari Tecrid-i
Sarih Tercemesi Hadis no:1793) Buna göre
Müslüman bekar bir erkek inançlı-ahlak sahibi dul bir kadınla da evlenebilir.
Nitekim Hazreti Muhammed a.s.m ilk evliliğini dul ve kendisinden yaşça büyük
bir kadınla yapmıştır. Bununla birlikte bir erkeğin bakire bir hanımla evlenmek
istemesi de normal karşılanır.
[25]Müslüman bir erkeğin yalnızca kendi
ırkından bir kadınla evlenmesi ise şart değildir. Gerçi İslam bilginlerinden,
nikahta/evlilikte denklik konusunu işlerken Arap olmayan erkeğin Arap bir
kadına denk olmayacağını söyleyenler olmuştur. Ancak bu görüşün Kur’an’a ve
sünnete dayandırılması mümkün değildir. “… Allah katında en itibarlı olanınız,
en takvalı olanınızdır (Hucurat Suresi (49) :13) mealindeki ayet-i
kerimenin, Hazreti Peygambere “Ya Rasulallah! Kızlarımız kölelerle
evlenebilecek mi?” şeklinde bir soru sormaları üzerine nazil olduğu
belirtilmektedir.
[26] Levililer :21 / 13 – 14
[27]Tesniye / Yasanın Tekrarı : 22 /20 – 21
[28] Tesniye / Yasanın Tekrarı : 22 / 22 – 27 (kısaltılarak
alınmıştır)
[29] Tesniye / Yasanın Tekrarı : 22 / 28 - 29
[30]Tesniye / Yasanın Tekrarı : 25 / 5 – 10
[31] Bu ifadeler Matta İncilinde “karısına
fuhuştan başka bir sebeple boşayıp başkasıyla evlenen zina etmiş olur” (19 / 9)
şeklindedir.
[32] Nikahlı eşlerin boşanmaları Hazreti Muhammed a.s.m
tarafından “helalin Allah katında en sevimsiz olanı” şeklinde nitelendirilmiştir.
Bununla birlikte İslam Evlilik Hukukunda “gerekçeleri geçerli hallerde boşanmak
da” bir çare olarak görülmüştür. Boşandıktan sonra başka biriyle evlenmenin
“zina” sayılması söz konusu değildir.
[33] Luka : 16 / 18
[34] Vaiz : 7 /26
[35] Benzer ifadeler Mezmurlar’da da
görülmektedir. (144 / 3) İslam kaynaklarında ise insan “yaratılmışların en
şereflisi ve en üstünü” dür.
[36] Eyüp : 15 / 14
[37] Eyüb : 25 / 4
[38] “Kadının erkeğe, erkeğin de kadına
benzemeye özen göstermemesi” bir tembih ve tavsiye olarak İslami kaynaklarda
yer almaktadır. (Tecrid-i Sarih Hadis No: 1954) Hadis-i Şerifin açıklamasında
“ef’al ve hareketlerde – davranışlarda benzemeye çalışmak” üzerinde
durulmaktadır. “Erkek ve kadın giysilerinin
teşebbühünde – benzemesinde hükmün, her beldenin örfü – adetleri olduğu”
da belirtilmektedir. İslam Hukukçuları da “örtünmede aranan şartlara uymak
kaydıyla, kadının (mesela, erkek kıyafeti kabul edilen) pantolonu giymesinde
bir sakınca olmadığı” yönünde görüş bildirmektedirler.
[39] Tesniye / Yasanın Tekrarı : 22 / 5
[40] Kadının “örtünmesi” Kur’an-ı Kerim’de
bir emir olarak yer almaktadır. (Nur Suresi (24) : 31) Ancak “başını örtmeyen
kadının saçının kesilmesi” gibi bir müeyyide veya cezalandırma yoktur.
[41] Pavlus’un Korintililere 1. Mektubu : 11 / 3 – 15
(kısaltılarak alınmıştır.)
[42] “Erkeklerin kadınlar üzerinde sorumlu
olması” fikri Kur’an-ı Kerim’de yer almaktadır, (Nisa Suresi (4) : 34) bunun
yanı sıra “erkekler ve kadınların birbirleri için örtü” olduğu da ifade
edilmektedir. (Bakara Suresi (2) : 187)
[43] Pavlus’un Korintililere 1. Mektubu : 11 / 7 – 9
[44] Pavlus’un Timoteos’a 1. Mektubu : 2 / 11- 12
[45] Kadınlar için kiliselerdeki bazı
yasaklar Katolikler tarafından 1962 – 1965 II. Vatikan Konsili’nde kaldırılmış
olup, vaaz verme yasağı devam etmektedir. Protestanlarda kadınlarla ilgili
anılan yasaklar uygulanmamıştır. İslam kaynaklarında ise “kadının erkekler
topluluğuna namaz kıldırmasının haram veya harama yakın mekruh görülmesi”
dışında “mescide girmesini, eğitimci olmasını, konuşmasını-danışmasını
yasaklayan” hiçbir müeyyide yoktur.
[46] Pavlus’un Korintililere 1. Mektubu : 14 / 34 – 35
[47]Pavlus’un Timoteos’a 1. Mektubu : 5 / 11 – 13
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder